Depremi beklerken
Kasım gecesi, Aralık yakın, ama, hala yeterince soğuk değil
Çıplak gök yüzünde ay hasta çocukların bakışlarını anımsatıyor
“Cadde”de Starbucks, Gloria Jeans, “15 dakikada kredi kartı”
4X4’ler aç, depresyona girmiş köpekler gibi, hırlıyor yayalara
Kuru öksürükler duvarın arkasından, boğuk, belirsiz yakınmalar
Oda ışıksız, perdeleri, kapısı kapalı, havası sümük gibi yapışkan
Ayrılıktan ölmüş sevgililer, anılarını arıyor titrek beyaz elleriyle
Duvarın nikotinli-parmak rengi sıvalarını sorgulayarak
Önce ince bir ter tabakası kaplıyor vücudunu sonra titreme
Yatağın içinde adam yalnız. Gözlerini kapadığında yeşil bayraklar
Ve TV ekranlarında gırtlağı kesilen bir başın donuk gözleri
Tavandaki çatlak büyüyor, boyaları dökülüyor giderek...
No comments:
Post a Comment