Friday, January 23, 2009

(İngilizce’den bir Akhmetova çevirisi)

Konuk

 

Her şey eskisi gibi: Odanın camına vuruyor

havada uçuşan kar taneleri.

Ben dünkü çocuk değilim,

ama bir adam gelmişti o gün.

 

Ne istiyorsun?”  diye sordum.

Seninle olmak istiyorum dedi “cehennemde”.

Güldüm, “Eminim

ikimizi de yok edeceksin”.

 

İnce elini kaldırdı

hafifçe okşadı çiçekleri

Söyle bana seni nasıl öpüyorlar

söyle sen nasıl öpüyorsun

 

Kabullenmiş gözlerle

bakıyordu parmağımdaki alyansa.

Hiçbir çizgi oynamadı

ışıldayan şeytani yüzünde.

 

Ah! Biliyorum: Bu onun oyunu

derin, yoğun bir tutkuyla bildiği.

Benden istediği bir şey yok

ben de reddetmek zorunda değilim bir şeyi.

 

(1 Ocak 1914)

Selected Poems (Michael McKane çevirisi) Blodeaxe Books, 1989 sf. 65

Monday, January 12, 2009

Bir Stéphan Mallarmé çevirisi:

M’introduire dans ton histoire…

 

M’introduire dans ton histoire
C’est en héros effarouché
S’il a du talon nu touché
Quelque gazon de territoire

A des glaciers attentatoire
Je ne sais le naïf péché
Que tu n’auras pas empêché
De rire très haut sa victoire

Dis si je ne suis pas joyeux
Tonnerre et rubis aux moyeux
De voir en l’air que ce feu troue

Avec des royaumes épars
Comme mourir pourpre la roue
Du seul vespéral de mes chars

 

Kendimi öyküne eklesem

 

 

Kendimi öyküne eklesem

İçinde ürkek bir kahraman olurdu

Eğer deymişse çıplak topukları

O toprağın bazı çimenlerine…

 

Koşullanmış buzullara gelince,

Eritemeyecek bir toy günah bilmiyorum

Önleyemeyecek olsan da,

Zaferine kahkahalarla gülmeyeceğin

 

Söyle eğer neşeli değilsem

Yukardan izlerken o ateşin

Yıldırım ve yakutlarla açtığı deliği

 

İçinde etrafa saçılmış krallıklar…

Cansız mor tekerlekleri gibi

Savaş arabalarımın biricik günbatımının