Tuesday, December 09, 2008

Kasım rüzgarı

Kaldırım çamurunda derin, kaygan ayak izleri, birkaç damla bir şey…

Pek de aldırmadan izliyor sidik kokulu Kasım rüzgarı, beton ve demir

Ve adamın kafasının içindeki boşlukta zamanı sayan metronom.

Reklam panoları bütün renkleriyle parlıyor tüm karanlık vaatler gibi

Camilerin bıçakları gökyüzünü kesip biçiyor sonuç henüz belirsiz

“Fish[1]: Sizin gençlik hayalleriniz vardı? Ama artık merak etmeyiniz…”

 

Polisler dikkatle çalışıyor, sarı ışıklar, telsiz, yerde şekilsiz bir kütle.

Kırmızı, yırtık yağmurluğun ağzında yeşil bir öykü… Ama dinleyen yok.

Yorgun ayak sesleri ölüyor küflü muşambalarında otel odalarının.

Yolcusuz otobüsleri, yalnız köpekleri, soğuk sokaklarıyla birliktedir gece…

 

Gazeteyle kaplanmış bir defterin sayfaları boğuluyor su birikintisinde

Arka sokağın çöplüğünde buluyor çöpçüler pantolonsuz bedenini

Beyaz boynunda iki damla çamurlu su, yanağında yeşil sinekler

Biri eğilip ağzına tıkılmış siyah çaputa uzatıyor sarı titrek elini

Ürpererek geri çekiyor dokunamadan. Birbirlerine bakıp susuyorlar.

Gaz kokulu bodrum katındaki yatağında kadın son kez öksürüyor

 



[1] Tam kriz başlar, kredi kartı iflasları artarken piyasaya sürülen bir kredi kartı

No comments: